Annelik hüznü

Saat :   02:58

Yatakta, karanlıkta öylece oğlumun tekmelerinin keyfini çıkardım.Artık tekmeden ziyade içimde döndüğünü ve kolu ya da bacağının yer değiştirdiğini hissediyorum.İçimden birden ağlamak geldi.

Zaten bir önceki yazımda da demiştim;böyle hamilelik bunalımı gibi bir şeyin eşiğinde geziyorum diye, birden delirmiş gibi ağlamak öyle iyi geldi ki. Eşim anlamasın, üzülmesin diye salona geçtim. Üzerime battaniyeyi çekip karanlıkta öylece düşündüm.

Bizi nasıl günler bekliyor bilmiyoruz. Lina' yı elimizden geldiği kadar sürece hazırlamaya çalışıyoruz ama insanın daha diğer bebeği rahmine düştüğü an ilk çocuğu hakkında vicdan yapma olayı başlıyor.

Çok şeyler yaşadık şu 4 yıla yakın zamanda. Kuzumuzu elde etmek için yaşadığımız zor günlerin yanında, zor da bir doğum hikayemiz oldu. Sonra bebeklik dönemi sıkıntıları yaşadık. Alerjiler, ameliyatlar, korkular, büyüme sıkıntıları hepsi ama hepsi geçti. Her yaşadığımız sıkıntıda önce Allah'a sığındık, okuduk araştırdık, yeri geldi uzmanına danıştık. Yaptığımızı elimizden geldiğince evladımızın iyi olması için yaptık.

Şimdi içimde bir bebekle gecenin bu saatinde sessiz sessiz konuşuyorum.

Dün ablan kuzeni ile oynarken, onun elinden bir şey aldığında ona kızdım ve o da bana "Ama o benim otobüsüm anne,oynamasına izin verdim; poşetine koyup eve götürmek istiyor, vermek istemiyorum.Sen bana anlamadan kızdın.Paylaştım ama ona vermek zorunda değilim ki!" dedi. Haklıydı da ama ben kuzeninin annesi babası yanında yok diye onu haklı görüp ablana kızmıştım.

Gece yatarken ablan bana "Anne ben kardeşimi de öpeceğim, ona iyi geceler diyeceğim." dediğinde içime bir hüzün doldu. Zaten bugün yeterince hüzünlüydüm bir de bu eklendi üzerine.İlk defa korktum işte sizi eşit davranamamaktan ya da aranızdaki dengeyi sağlayamamaktan.




Yarın öbür gün hata yaparsam diye,biriniz haklıyken bir diğerinizi incitirim diye korktum.
Biriniz emzirirken diğeriniz tuvalete gitmek istediğinde yetişememekten korktum.
Birinizi 25 ay emzirip diğerinizi ya o kadar emziremezsem diye korktum.
Birinize sarıldığımda diğeriniz incinir mi diye korktum.
Çok daha küçükken annesini babasını paylaşmak ablana nasıl gelir diye korktum.

Ya işte böyle oğlum...

Yetememe,ya yetişemezsem hissi öyle üzerime çöktü ki bir anda kendimi ağlarken buldum.Bu zamana kadar her şeyi yapabilecekmişim gibi hissederken birden her şeyi berbat edecekmişim hissi altında boğuldum.Bu yetememe hissi ile birlikte yetemediğimde, kontrolden çıkarsam, ya her şey sarpa sararsa diye de daha bir dibe battım.

İkiz anneler ya da iki çocuklu anneler beni daha iyi anlar. Birine bir şey alınca bile insan ay öbürüne de bir şey alalım diye düşünüyor hemen. Birinin resmini çerçeveye koyunca öbürü içinde bir çerçeve alınıyor ,doğmamış olsa bile çerçevesi hazır oluyor.

Ben size karşı adaletli olmaya, biriniz diğerini kırdığında eşit davranmaya, biriniz ilgi istediğinde bir diğerini kırmadan ikinize de yetişmeye çalışacağım.Tabi ki babanızda öyle.

Bu yazı da böyle dursun işte.

Nasıl insan evladına yetişebilecek mi korkusu yaşıyorsa,evladı bir kardeşi olması durumunun altından kalkabilecek mi diye de korkuyor.

İşte bu düşünceler ile sabahı sabah ettim. Sonra önce karnımda tepinen miniğimi sevdim, sonra odasında uyuyan kızımı öptüm. Ve her şeye rağmen rabbime bize onları nasip ettiği için şükürler ettim. Ne de olsa "Allah dağına göre kar verir." değil mi?







annelik hüznü