Çalışan annelerin yaşadığı sıkıntıları hep okudum.Kızım 21 aylık olmak üzere ve ben bir teklif aldım.Yalnız çalışmalımıyım,çalışmamalımıyım bilmiyorum.Kızıma anneannesi bakacak,anneciğim çok ilgilidir ama altından kalkabilecek mi bilmiyorum.Ben kızımı nasıl bırakacağım bilmiyorum.Daha küçükken yapmış olsaydım belki onun için daha kolay olurdu.Şimdi 2 yaş döneminde,memeyi keseceğiz,tuvalet eğitimi derken zor bir sürece giriyoruz.Bazen ben bile yetişemiyorum ona.Ayrıca annem ablasını kaybettiği için bu aralar leyla gibi kafası çok dalgın.

Aslında bunların hepsi bahane sanırım ben kendimi hazır hissetmiyorum ve bildiğim bir şey varsa  ben Lina 10 yaşına bile gelse hazır hissetmem kendimi...

Şimdi ben ne yapacağım bu işi yaşayanlar anneler,nasıl kendimi hazırlayacağım,onu nasıl bırakacağım....


Uzmanlara göre çocuklarımıza HAYIR'ın manasını öğretmemiz ve onları şımartmamak için her istediklerine evet demememiz gerekiyormuş.Bu düsturdan hareketle bende Lina'ya yapmaması gereken bir şey olduğu zaman hep HAYIR dedim.

Örnek verecek olursak:

_Anneciğim düşersin oraya çıkma HAYIR bebeğim.
_Mam.(Tamam demek istiyor.)

_HAYIR Lina bu büyük maması sen bundan yiyemezsin.
_Mam.

_Anneciğim HAYIR başka bir şey alamayız.
_Mam

Bir şeyi gereksiz tutturduğunda HAYIR Lina...

vs vs.. ile devam eden ve ona yapmaması gereken şeyleri ifade ettiğim içinde, kenarında köşesinde HAYIR geçen bir çok cümlemiz var bizim.Bu sebepten olsa gerek Lina HAYIR olayını pek bir benimsedi..Sözümü dinledi üzmedi beni..

Yalnııızzzzzzz bir farkla,şimdi ben ona değil o bana HAYIR diyor..Uzmanlara buradan kocaman bir nanik yapıyorum HAYIR meselesini kızımın gözüne sokmama sebep oldukları için....

Değişen rollerde konuşma diyaloglarımız şu şekilde;

_Lina çorba içelim mi anneciğim?
_ AYIIIYYYYY

_Lina gel anneciğim yatalım artık.
_AYIIIYYYYY

_Lina hadi  oyuncaklarını toplayalım annem.
_AYIIIYYYY

_Lina kitap okuyalım mı?
_AYIIIYYYY

_Lina su ister misin?
_AYIIIYYYY

_Lina dişlerimizi fırçalayalım mı anneciğim_
_AYIIIYYYY

vs vs.......Mütemadiyen AYIIIYYYY diyoruz .....

Hadi bakalım ayıklasın pirincin taşını sevgili uzmanlar... Çocuğa HAYIR'ı bu kadar öğretirsen olacağı bu...

Bir resimle yazımızı sonlandıralım efem SEVGİLER...


Bu resimde "Kızım merdivende boyama yapma.Boyama kalemlerinle boyama kitabını boya annem." dediğimde AYIIYYY  yanıtını aldığım anlardan bir kare....









Suyun fazlasıyla şaibeli ve toplumsal bir sorun olduğu şu günlerde "Doğru su bulduk ta,içme adabı kaldı" dediğinizi duyar gibiyim ama bu içme şeklide önemli bir konu zira;

Bilimsel olarak değinecek olursak:İnsan midesinin ayakta ve oturur vaziyetteki pozisyonu farklıdır. Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda içerse doğrudan doğruya onikiparmak barsağına geçer. Eğer insan sıvı gıdayı oturarak içerse bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikroplarından arınır ve sonra 12 parmak barsağına geçer. Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera da dâhil, birçok hastalıktan korunmuş olur. Rastgele yerde meşrubatı alıp ayakta içenler bu tehlikeye daha fazla maruz kalırlar.

Dinsel olarak değinecek olursak:Peygamber Efendimiz (S.A.V.) “Sizden biriniz ayakta su içmesin, eğer unutup da içerse kussun.” buyurmuştur.

Her iki durumda incelendiğinde şunu anlıyoruz ki güzel dinimiz İslam'ın emrettiği her şeyin aslında bilimsel bir doğrulaması var.Bu durum göz önünde bulundurulduğunda miniklerimizin su içme alışkanlığını şimdiden edindirmek gerekir.

Artık bu zamanda düzgün su nereden buluruz,cam damacana mı alırız,5lt'liklerinden mi alırız ki damacanası sorunlu olan firmanın suyu nasıl olur oda ayrı bir tartışma konusu,eve arıtma mı alırız siz karar verin ama iyi su bulursak bari doğru içelim,çocuklarımıza doğru içirelim ki faydasını görsünler.

Sevgiyle Kalın dostlar Rabbim kimseyi susuz bırakmasın..








Büyükler değilde minikler hasta olduğu zaman insanın içi acıyor.Önce görümcem hasta oldu,sonra diğer görümcem sonra onun kızı ve benim kızım.Kuru bir öksürük,K.B.B baktı bizim açımızdan bir şey yok dedi,çocuk doktoru baktı şurubu 1 hafta içti artık kesin böyle devam ederek geçer dedi..Ama bu öksürük belası sadece boğazda ve gıcık şeklinde geliyor kuzum 10 gündür öğlen uykularında tıkandığı için uyuyamıyor.Geceler defalarca uyanıyor anne meme diye ağlayarak biraz emip rahat ediyor ama miniğim emerken bile tıkanıyor öksürmekten. Rabbim beterinden esirgesin Allah'tan ciğerlerine inmedi..

En son çare oksijen alıyor ventolinli vs iğnede fayda etmedi bakalım bu rahatlatacak mı?Gide gele alıştı artık kuzum kendi tutuyor maskeyi her akşam 3doz alıyoruz son dozda haklı olarak mızmızlanıyor.Buna da şükür.Zira ilk hastalanan görümcem hala öksürüyor çok dirençli bir virüsmüş.

Dualarınızı esirgemeyin canlar..UFFF olduk biz...











Anne.
Baba.
Dede
Anneanne
Dıya-Dayı
Ala-Hala
Teyce-Teyze
Deduk-Selçuk
Aba-Abla
Abi-Ağabey
Köpüş
Av av-Köpek
Piti Piti-Pisi Pisi
Ağaba-Araba
Aa-babı-Ayakkabı
Dıdı dıdı-Gıdı Gıdı
Mama
Meme
Gittiiii
Bıtiiii.
Duştiiiii.(tam laz :/  )
At
Ver.......

  İlk zamanlar sadece bunlar vardı söyleyebildiklerinin arasında şimdi bir çok şey eklendi listeye,artık minik hecelerin kelimelerle buluştu,anlam kazandı,mimikler eklendi derken sen daha da tadından yenmez bir şey haline geldin.

Bu aralar söyleyebildiğin kelimeleri de tarihe not düşelim.

Pisi Pisi (önceden piti piti diyordun)
Hoşşt
Aşağa-Aşağı
Şıdarş-Çıkart
Şıcaş-Sıcak
Bi Daaa--Bir Daha
Atta-Gezmeye Gitmek
Odda-Orada
Budda-Burada
Annem Babam Dedem gibi m takısı ekleyerek söylediğin tüm akraba adları
Lala-Lara (bebeğinin adı)
Biş-Su
Bidibides-Patates
Nen-Zeytin
Şeyş-Şeker
Çiyah-Siyah
Yeş-Yeşil
Sarıh-Sarı
Bila-Balık
Biii-Bilezik
Taa-Saat
Ayş-Ayak
Ayydat-Yatak
Yapma (Bu kelimeyi tamda zamanında söylüyorsun mesela ben poponu ısırırken )
Menim-Benim
Nana-Lina

Mini mini-Minnie Mouse  (Kendisini o kadar çok seviyorsun ki bu sene ki doğum günü konseptimiz olabilme yolunda ilk aday)

Hello Gallo- Helle Kitty  (Burada Gallo derken ki g tamamen gırtlaktan çıkıyor ve Hello Kitty de doğum günü temamız için ikinci seçenek)

Bir de Mam var "Anneciğim merdivene çıkma düşersin tamam mı." dediğim zaman verdiğin cevap.

Şimdilik aklıma gelen kelimelerin bunlar miniğim..

Ayrıca kelimelere verdiğin tonlamalar ve mimiklerle de bir çok şeyi anlatabiliyorsun.Mesela Annemmm sevme belirtisi,anneee diye uzatman beni çağırmak için annnnee diye n  harfini bastırarak söylemen bu eşya annenin demek..

Zaman hızla geçip gidiyor,senin iki yaşına girmene çok az bir zaman kaldı geçen sene doğum günün için yaptığımız hazırlık telaşı daha aklımızdan gitmeden şimdi yeni telaşlar içindeyiz.Ne kadar bir çok şeyi sana öğretmeye çalışsam da sen kendi gözlemlerinle öğreniyorsun..

Sağlıkla büyü miniğim,yarım yarım konuşmaya çalıştığın şu günlerde tek duam,şimdi söylediğin bu minik kelimelerin,ileride hep değer görsün hep saygıyla dinlensin inşallah..







MARI themes

Blogger tarafından desteklenmektedir.