Bu 23 Nisan, çocuklar için çok farklı geçecek. Bayramın coşkusu Migros’un fırsatlarıyla katlanacak. Migros, çocukların yaratıcılığını göstereceği #hayalimiçizdim yarışmasıyla ve benzersiz kampanyalarıyla bu sene de çocuklara iyi gelecek.

Hayalini çiz, tüm dünyaya iyi gelsin.

Rengarenk hayalleriyle her gün yepyeni dünyalar yaratan çocuklara bir sürprizimiz var. Hürriyet’in özel olarak hazırladığı 23 Nisan Hürriyet’i gazetesinin kapak sayfasını tamamen çocuklara ve onların hayallerine ayırıyoruz.

#hayalimiçizdim yarışmasıyla çocuklar hayallerindeki dünyayı çiziyor, benzersiz düşlerini paylaşıyor. Üstelik, resimlerini #hayalimiçizdim hashtag’iyle Twitter’da veya Instagram’da paylaştıklarında, oyuncak sepeti hediyemizi kazanma şansı yakalıyor.

#hayalimiçizdim sayfası aynı zamanda Migros TV’de de yayınlanacak. Çocuklar, bu sayfanın çıktısını alıp #hayalimiçizdim hashtag’iyle de yarışmaya katılabilecek.


Hem çocuklarınıza hem cebinize iyi gelecek fırsatlar!

Migros’ta fırsatlar bitmiyor.


Yazmayı çok seven, en sevdiği kalemi biten ya da rengarenk yeni bir defter almak isteyen çocuklara, tüm kırtasiye ürünlerinde %50 indirim iyi gelecek.

Tüm oyuncaklarda %50 indirim (katalog ürünleri hariç), çocukların hayal gücüne iyi gelecek.

Kaç yaşında olursak olalım, vazgeçemediğimiz sakız ve şekerlemelerde 3 al 2 öde, yalnızca çocuklara değil herkese iyi gelecek.

Bambaşka dünyalara yolculuk yapmamızı sağlayan tüm çocuk kitaplarında %50 indirim, çocukların ruhuna iyi gelecek. Yeni maceralara adım atacak, yeni yerler keşfedecek, yeni kahramanlarla tanışacaklar.

Çocukların sınırsız yeteneklerini açığa çıkaran tüm Lego setlerinde %20 indirim onların yaratıcılığına iyi gelecek.

Barbie, Scrabble, Max Steel, Polly Pocket, Cars, Ever After High, Fisher Price, Planes 2, Acayip Havalı Arkadaşlar, Disney Princess ve Hotwheels markalarında %20 indirim ise en sevdiği oyuncaklara kavuşan tüm çocuklara çok iyi gelecek.

Migros size iyi gelecek.


Bir boomads advertorial içeriğidir.

Bizim zamanımızda kağıttan kıyafetler vardı ve biz onları yine kağıttan yapılmış bebeklerimize giydirirdik. Değişen teknoloji çağı ile oyunlarımız değişmedi ama çağa ayak uydurdu.  Bize çocukluğumuzu hatırlatan giysi giydirme oyunları, şimdi en yeni ve farklı versiyonları ile bebekoyunu.net 'de karşımızda.

Farklı ve sevimli karakterlere yer verilen tüm bu oyunlarda, amaç sadece eğlenmek. Sizden ekstra hiçbir şey istenmiyor. Keyifli vakit geçirmek amacı ile tasarlanmış oyunlarda hem eğleniyor hem de kıyafet takıntısı yaşayan çocuklarınıza farklı yaklaşımları gösterebiliyorsunuz. Oyunların hepsini günlük yaşantınızda yaşadığınız sıkıntılarınızı dile getirme aracı olarak kullanabilir, etek giymeyen kızınıza "Bak etek giymek ne güzelmiş değil mi?" diyerek bildirimlerde bulunabilirsiniz.





Bir diğer kız oyunu ise Pasta oyunları . Hızla yaşadığımız şehir hayatında deneyimleyerek öğrenmek en önemlisi ama günün yorgunluğu üzerine undan yumurtadan bir pasta yapmaya fırsat bulamadığınız anlarda kızınızla güzel bir pasta yapmak isterseniz işte doğru yerdesiniz.Bayılacağınız başka kız oyunları içinde durmayın, tıklayın!




Ozmo 15. yılını kendine yakışır bir şekilde kutlamaya hazırlanıyor. Birçok AVM' de düzenlenecek olan Ozmo şenlikleri türlü hediyeler içeren SMS kampanyaları daha neler neler...

Ozmo ilk olarak 18-19 nisan tarihlerinde Cevahir AVM'de şenliklerine başlıyor. 


Şenlik detayları ise şöyle:

  • Çocuklar Ozmo şenlik alanına kurulacak dev ekranlarda oyunlar oynayacaklar.
  • Oyunları kazanan çocuklara Ozmo'dan çeşitli hediyeler verilecek.
  • Etkinlik alanında çekilen resimlerinizi Ozmo özel çerçevesi ile alacak ve anı ölümsüzleştireceksiniz.
  • Ozmo şenlik alanında yanınızdan geçen patenli bir Ozmo ekip arkadaşı her an size hediye verebilir hazırlıklı olun.
  • Etkinlik alanında Ozmo bando ekibi çeşitli müzikler çalacak. Hep birlikte eğleneceğiz.
  • Veee dev bir pastayı hep birlikte keseceğiz.

Bu etkinliğe katılmak için ne yapmak gerekiyor:

  • Etkinlikler ücretsiz.
  • 3-12 yaş aralığında olan tüm çocuklar etkinliğe katılabilecek.
  • Gün boyu sürecek etkinliğe AVM'nin açık olduğu her saat katılabilirsiniz. (10:00 - 22:00)

Ozmo'nun 15. yıla özel esas sürprizi ise sms çekilişi.

Satın almış olduğunuz Ozmo ürünlerindeki yarışma kodlarını 6270' e OZMO boşluk ÜRÜN KODU boşluk AD-SOYAD boşluk ADRES bilgileri şeklinde yazarak gönderdiğinizde çekilişle verilecek hediyeleri kazanma şansı yakalayacaksınız. Hediyeler ise 5 aileye Europa Park Tatili, 15 Ipad Air Mini, 150 adet Salcano marka bisiklet. 

Kampanya 17 Nisan – 15 Haziran 2015 tarihleri arasında geçerlidir. Kampanya detaylarını www.ozmo.com.tr adresinden öğrenebilirsiniz.


Etkinliklerin tarihleri 

Cevahir AVM  18-19 Nisan
Marmara Forum  25-26 Nisan
Eskişehir Espark 2 Mayıs
Ankara Kent Park 3 Mayıs
Bursa Kent Meydanı 9 Mayıs
İzmir Forum Bornova 10 Mayıs
Tepe Nautilus  17-18 Mayıs





Etkinlikleri sosyal medyadan  #Ozmoİle15Yıl etiketinden takip edebilirsiniz.







Spor insan yaşamındaki en önemli şey.  Sağlıklı bir bedene sahip olmak ve sağlıklı bir nesil

yetiştirmek istiyorsak spor yapmak elzem. İnsan bedenini çalıştırması dolayısı ile

metabolizmayı hızlandırmasının yan ısıra sporun psikolojiye de etkisi büyük. Sosyalleşme, öz

güven ve disiplin sağlayan sporu hem kendimiz hem de çocuklarımız için bir yaşam döngüsü

haline getirmeliyiz.


Ülkemizde spor konusundaki araştırma sonuçlarına bakacak olursak spor hayatımızın

maalesef ki bir parçası değil.


10 çocuktan sadece 2’si spor yapıyor.

100 çocuktan 1’i profesyonel spor yapıyor.

10 anneden 2 ‘si ( 15%) spor yapıyor

10 babadan 2’ si ( 15%) spor yapıyor.


İşte bu sebepten annelerin bilinçlenmesi ve spor yapma konusunda farkındalık yaratması

amacı ile P&G Türkiye ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) “Olimpik Anneler” projesini

başlattı. Spor konusundan ülkemizde kurulmuş ilk sivil toplum örgütü olan “Olimpik Anneler”

in amacı spor bilincini ülkenin her köşesine taşımak ve sporla yaşayan sağlıklı nesillere sahip

olmak.


Olimpik Anneler komitesi bu amaçla ülkenin birçok şehrinde aktiviteler düzenleyerek sporun

kişisel gelişiminizden tutunda, disiplin sahibi olmamız, sağlıklı beslenmemiz gibi birçok şeye

zemin yarattığının altını çiziyorlar. Ayrıca:


 Sporu destekleyen anneler sayesinden anne çocuk ilişkisini kuvvetlendirmek.

 Çocuklarımıza takım ruhunu aşılamak

 Çocuklarımızın paylaşmayı öğrenmesini sağlamak

 Çocuklarımıza sorumluluk bilincini aşılamak


gibi sporun bize getirdiği kazanımlardan bahsediyorlar.



Kampanya kapsamında P&G Nisan ayı itibari ile başlayacak “1 paket= 1 destek”

kampanyası ile alınan her P&G ürününden elde edilen gelirin bir kısmını Türkiye’de

çocuklarımızın sporla büyümesi için bağışlıyor.”


Siz de çocuklarınızın spor yapmasına destek olarak Olimpik Anne olabilirsiniz,

#OlimpikAnneyim etiketi ile sosyal medyada spor yapan anne çocuk fotoğraflarını

paylaşabilir ve bir P&G ürünü alarak kampanyaya destek verebilirsiniz.

Daha detaylı bilgi için www.olimpikanneler.com

Bebeğimizin erkek olduğunu öğrendiğimiz andan itibaren sünneti ne zaman yaptırmamız gerektiği konusunu araştırmaya başladık. Ortak kararımız Bera büyümeden sünnetini yaptırmaktı. Yalnız Bera erken doğunca sünnet işlemini ilk hafta yaptıramadık. Sonrasında sarılık oldu derken 7 Ocak 2015' de sünnet olması için randevu aldık. 1 ay 3 günlükken olmuş oldu.

Neden yenidoğan sünnetine karar verdiğimize gelince dini inanışımız gereği zaten yaptırmak istediğimiz bir şeyi çocuğumuz için en az travma olacak dönemde ve genel anestezi almadan yaptırmak bizim önceliğimizdi bu sebeple yenidoğan sünneti olmasına karar verdik. Bunu yanında başka sebeplerimiz de vardı:

  • Çocuğun bir organının kesileceği endişesi yaşamaması
  • Bu dönemde yara iyileşmelerinin son derece hızlı olması
  • Hissetme duygusunun azlığı acı eşiği yüksekliği
  • Üriner sistem bozukluklarını ve kanserlerini ciddi ölçüde azaltması,
  • Evde bakılmasını kolay olması ve ekstra pansuman gerekmemesi
  • Ekstra kıyafet gerekmeden acısız iyileşmesi
  • Çocuğun dokunup yarayı tahriş etme ihtimali olmaması

Peki sünnet için kimi tercih ettik?

Daha önce eşim ve benim de bünyesinde çalıştığımız Echo Grup'da çalışan Uzman Cerrah Dr. Metin Kuş eşimin tercihi oldu. Kendisi o doktoru tanıdığı ve güvendiği için ben de fikrine saygı duydum.

Sünnette hangi yöntem tercih edildi?

Metin hoca "Anam babam usulü sünnet olacak.Merak etme gayet de iyi olacak için rahat olsun." dedi ve işlem başladı.

Yaklaşık 17 dakika süren işlemin her anında eşim ve ben Bera'nın yanındaydık. Eşim kayda aldı ben oğlumu tuttum. Bera' yı yatırdılar belden aşağısına örtü örtüp sadece o bölgenin açık kalmasına sağladılar. Sterilize ettikten sonra minik bir iğne ile lokal uyuşturup işleme başladılar. İşlem esnasında sadece Metin Hoca' nın "Burası biraz hassas bölge ağlayabilir endişe etme. Canı çok yanmıyor sadece hassasiyet fazla olduğu için huylanacak." dediği zaman ağladı. Ama asla almak istemediği emzik sürekli ağzındaydı. Sımsıkı yapıştı ve deli gibi emdi. Ben de o sırada kendimi bırakmadım ve sürekli başını severek " Tamam miniğim iyi olacak. Bak bitti. Birazdan geçecek." gibi şeyler söyleyip durdum.

Şunu söylemek isterim ki basit ama kanlı bir işlem dayanamayan girmesin. İşlem sonrası kendimi nasıl sıkmışsam Metin hoca yanaklarımı sıkıp " Hadi ağla ağla." dedi ve benim gözler çeşme oldu.

Sünnet sonrasına gelince:

O bölge özel bir sargı bezi ile sarıldı. Benim yapmam gereken ise o sargı bezi düşene kadar müdahale etmemek düşünce doktorun reçete ettiği bir kremi her bez değiştirmede sürmek. Eve geldiğimiz gün bizim hareketli bıdık ayağı ile sarılı bölgedeki sargıyı çıkarınca ortalık biraz kan gölü olsa da onun dışında sorun yaşamadık.

  • Her bez değiştirmede krem sürdüm.
  • Sık sık bez değiştirdim
  • O bölgeye krem sürünce üzerine pamuk kapadım
  • Bardak, pipiped gibi şeyler kullanmadım.

Tam bir hafta sonra her şey tamamen iyileşti. Absorbe iplik kullanıldığı için dikiş aldırma derdi olmadı. Bölge kremli olduğu için pamuk yapışmadı. Yine olsa yine aynısını yapar evladımın kesin yaptıracağımız bir şey için travma yaşamasını istemezdim. Erken dönemde hem çabuk iyileşti hem de kendisi o korkuyu yaşamadan bu durumu atlatmış oldu. 

Uzmanlar ya erken dönemde ya da 5 yaşından sonra sünneti yaptırmayı, 6 yaş sonrasına da bırakmamayı öneriyorlar fakat ben 5 yaşında olsam ve bana biri o işlemi anlatsa asla ve asla izin vermezdim.

Sünnet sonrası oğluma bir kitap bir de Cesaret Belgesi hediye ettiler. Çok tatlı bir anı.



Nice güzel anılarımız olsun anneciğim bir kademe daha atlamış olduk böylece.

     Çocuklarımız hayattaki en önemli varlıklarımız. Onları nasıl bir geleceğin beklediği ve onları geleceğe hazırlamak için neler yapmamız gerektiği hepimizin öncelikleri arasında. Yapılan araştırmalara göre annelerin %70’i çocuklarını geleceğe hazırlamak için imkanlarını yeterli görmüyor ve %69’u çocuğunu bugünden daha zor bir geleceğin beklediğini düşünüyor. Peki  imkanlarımız doğrultusunda çocuklarımızı daha iyi yetiştirebilmek için ne yapmalıyız? Cevabı çok basit, onları “Yaparak ve Deneyerek Öğrenmeye” teşvik etmeliyiz.


“Yaparak ve Deneyimleyerek Öğrenme” çocuğun dünyayı keşfetmesine, öğrenmesine ve anlamasına imkan sağlayan öğrenme biçimi. Örneğin: Renkleri kitaptan öğretmek yerine gönüllerince oyun hamuru oynayıp ya da gönüllerince parmak boyası yaparak keşfetmelerine imkan tanımak gibi.İşte bu noktada ebeveyn kaygılarımız devreye giriyor. Ortalık batarsa, üstü başı kirlenirse bunun yanında zaman değişik, düzen karışık nasıl dışarıya göndereyim… Tam da bu sebepten “Kirlenmek Güzeldir” felsefesi ile yola çıkan Omo imdadımıza yetişiyor. “Lekeleri çıkartmak işimizin kolay yanı biz geleceği de şekillendirmek istiyoruz.” diyen Omo,  Kirlenmek Güzeldir felsefesini bir adım daha öne taşıyarak “Hadi Hareketlen Kirlen Öğren” diyor. Bu yüzden Unilever grubu bizleri çocuklarımızın Deneyerek ve Yaparak öğrenmesine fırsat vermemiz için bilgilendirmek amacı ile Salt Galata’da topaldı. Uzmanlar eşliğinden güzel bir kahvaltı ettik. Çocuklarımız deneyimsel öğrenmenin tadına varırken biz de uzmanların anlattıklarını dinledik.



Uzmanlar Deneyerek ve Yaparak Öğrenmenin çocuklarda;
  • Kendini tanıma ve farkındalık
  • Empati
  • İletişim Becerileri
  • Motivasyon
  • Hedef belirleme
  • Geleceği planlama
  • Sorun çözebilme
  • Öfke, stres ve zaman yönetimi
  • Sabretme
  • Uzlaşma

gibi becerileri pekiştirdiğini söylüyor.



        Prof. Dr. Yankı Yazgan:  “Çocuklarımız teknolojinin bakıcılığında yetişiyor. Onları deneyimsel öğrenmeye teşvik etmiyoruz. Ya ellerinden tabletler ya da koştur koştur gidilen atölyeler ile bir şeyler öğrenmelerini sağlıyoruz. Çocuklar ağaçları çiçekleri kitaplardan öğreniyor, onları zamandan düzenden korktuğumuz için sokağa çıkartmıyoruz. Bu sebepten şehirdeki çocuk köydeki çocuğa göre çok daha zor öğreniyor. Çünkü köydeki çocuk dışarı çıkıyor, gözlemliyor, hangisi erik ağacı hangisi elma ağacı bunları deneyimleyerek öğreniyor bu sayede de bilgileri kalıcı oluyor. Dalından meyve yemiş bir çocuğu sanal dünya tatmin edebilir mi? Etmez! Bizler de geçmişe duyduğumuz özlemle bunu fazlası ile ortaya koyuyoruz. “Bizim zamanımızda..” diye başlayan cümleler kuruyorsak geçmişimizi özlüyoruz demektir. Çocuklarımızı teknoloji ile baş başa bırakmayalım onlar ile öğrenip zaman geçirelim. Oyun çocuğun hayatındaki en önemli şey ebeveyn olarak çocuklarımızı özgürce oyun oynamaya teşvik edelim.” diyor.



     Aktif Yaşam Derneği kurucularından Mehmet Ali Çalışkan :” Oyun çocuklara bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir.” diyor. Burada belirtmek istediği ebeveynlerin çocuklarına oyun oynayacak alanlar yaratmaları, oyuna teşvik etmeleri ve başka çocuklarla beraber oyun oynayarak zaman geçirmelerine fırsat sunmaları gerektiği. Bunun yanında çocuklarımız karar vermeyi, paylaşmayı, sosyalleşmeyi ve hareket etmeyi oyun ile öğreniyor. Oyun oynarken daha aktif bir hayat yaşıyorlar. Ne yazık ki ülkemizde erkeklerin %94’ü kızların ise %85’i günlük adım sayısını geçemiyor. Oyun oynamak çocukları obeziteden de uzaklaştırıyor. Çocukların hareket etmemesi dünyayı keşfetmek için çaba sarf etmediklerini gösteriyor ki bu hem deneyimleyerek öğrenme hem de zihinsel gelişim fırsatlarını kaçırdıkları anlamına geliyor.” diyor.



Omo’ nun bu güzel toplantısında markanın tanıtım elçisi olan sinema ve tiyatro oyuncusu Demet Akbağ ’da bizleri yalnız bırakmadı.





    Demet Akbağ: “ Teknoloji hayatımızın olmazsa olmazı ama çocukluğumuzdaki ruhu kaybetmemeliyiz. Biz çocukken kardeşim Filiz ile birimiz Türkan Şoray olur birimiz Filiz Akın olurduk. Annemiz yemek hazır olduğunda oyunumuzu bölmez “Hanımlar lokanta hazır.” der bizi yemeğe çağırırdı. Oyunumuza orada devam eder hatta kağıttan yaptığımız paralarla ödeme yapıp, üstü kalsın derdik.” dedi.


Yapılan toplantıda birçok istatistiğe de yer verildi.

  • Ne yazık ki ülkemizde çocuğu ile 2 saatten daha fazla oynayan anne oranı %6.
  • Anneler çocukları ile ne oynayacaklarını bilemediklerini ya da onlara bir şeyler öğretme konusundan kendilerini yetersiz gördüklerini söylüyorlar.
  • Ailelerin %64’ü çocuklarına bilgisayar ya da tablet almış.
  • Çocukların %76’sının her gün televizyon izleme izni var.
  • Ailece yapılan ortak etkinliklerin başında %73 oranında televizyon izlemek geliyor.


Bu verilerden yola çıkarak Omo çocukları ve ebeveynleri DENEYEREK VE YAPARAK OYNAMAYA teşvik etmek ve çocukların ev dışındaki oyun ihtiyaçlarına dikkat çekmek amacı ile mayıs ayında İstanbul’da büyük bir şenlik düzenleyecek.

Bizlere değerli bilgiler kazandırırken çocuklarımızın özgürce kirlenmeye fırsat bulacağı harika bir organizasyona imza attıkları için Unilever grubuna sonsuz teşekkürler.











Geçtiğimiz cumartesi sevgili Şebnem' in daveti üzerine birçok anne  Vialand' deydik. Hem Tempark'da birçok alete bindik hem de Olypia Sirkini seyrettik.

Viland ayrı bir dünya desek yalan olmaz. Alışveriş için mağazalar, yeme içme bölümü, temapark bölümü, gösteri ve eğlence bölümü derken günün büyük bir kısmını geçireceğiniz eğlenceli bir yer.

Alışveriş caddesi hem bir AVM kıvamında hem de açık havada olması sebebi ile gezmesi kolay ve keyifli. Yüzlerce markanın bir arada bulunduğu alışveriş bölümünü gezerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz çünkü bunalmıyorsunuz.

Temapark kısmı oldukça büyük. İnsan içeriye girince bambaşka bir alemde hissediyor kendini.


Biz ilk girdiğimiz yerde masalsı bir ortamla karşılaştık. Sonra bir çok alete bindik.



Daha sonra bu minik uçan köpüşlere bindik.



İtfaiyeci olduk yangını söndürdük.


Lina' nın en sevdiği şey 4D Dora ve Diego gösterimini seyretmekti.


Temapark içindeki sokakta alışveriş yaptık.


Atlı karıncaya bindik.


Daha sonra Olympia Sirkini seyrettik.



Özetle koca bir günü hem alışveriş yapıp hem yemek yiyip hem de eğlenerek geçirmek istiyorsanız Vialand tam size göre.









MARI themes

Blogger tarafından desteklenmektedir.