Bal Yanak Armutlu'dan bildiriyor..

Merhaba sevgili teyzelerim,
ben annem,anneannem ve halamla Armutlu'ya geldim,burası çok güzel her yerde park var,yeşil yeşil ağaçlar var,oyun ve eğlence alanları var..

Ben burayı çok sevdim,hep dışarıdayım geziyorum tozuyorum.






   Buraya gelince anladım,Lina'nın ne kadar ihtiyacı varmış dolaşmaya gezmeye,doğa içinde olmaya,kuzenleri ile vakit geçirip,düşmeye kalkmaya kirlenmeye...Çocuğumun bu denli bunaldığını fark etmemiştim.Her gün onu götürdüğüm AVM'ler doyuramıyormuş demek kuzumu yada salıncağa binsin diye uğradığımız site içindeki park yeterli gelmiyormuş.

 Benim büyük ağabeyim pek karışırdı,o despotluğunu sevmezdim ama yinede sokağa çıkardım ben,kapının önünde oynardım.En çokta lastik atlardık.

biiirrrr .çıkkkkkk
ikiiii çıkkkk
üççç çıkkkkkkk......

diye giden ve atlamaktan bıkmadığımız lastik oyunlarımız vardı.Üçgenleri çok severdim sonra birdir bir oynardık,saklambaç en favori oyunumuzdu,bütün site oynardık,kıyafetlerimizi değiştirip çamlak çömlek patlatmaya çalışırdık .Yakan top oynardık,tilki tilki saatin kaç başka bir şey bulamadığımız zaman oynadıklarımızdandı.Bazen öğlen yemeği yemezdik annelerimiz domates,salatalık,peynirden oluşan sandviçlerimizi yollardı balkondan.Daha çok büyüdüğümüz zamanlarda voleybol maçı yapardık.Hatta futbolu çok sevdiğim için dokuz aylık oynamışlığım en az sektiren olduğum için kaleye geçmişliğim bile çoktu..Demem o ki,biz yaşadık çocukluğumuzu doya sıya yaptık her türlü muzurluğu rahmetli Kadir amcanın bahçesine dalıp izinsiz erikte aşırdık dut ağacına taş atıp kafamızı da yardık.

    Peki şimdi öylemi?

 "Proje çocuk" yetiştirme derdine tıkıyoruz eve sabileri (o proje çocuk olayına takığım zaten ileri dönemlerde bir post başlığı olarak karşınıza çıkarsa şaşmayın,bu konu hakkında söyleyecek çok şeyim var) sonra hödö hödö çalıştırıyoruz yarış atı gibi,5 kilo çantalarla okula gidiyor bizim ordinasyus adayı çocuklarımız.Eğitim şart tabi ki hatta olmazsa olmaz ama,ya çocukluğumuz,çocukluğumuz nerede bu hengamenin içinde,bu koşturmaca da yaşayabiliyor muyuz layığıyla en sade en masum zamanlarımızı?

   Bu konuya nereden mi geldim Lina Armutlu çarşıda kuşlara yem atılırken delicesine güldü,sevindi.Bir dede "Ne tatlı,çok sevindi annesi ilk defa dışarı çıkıyormuş gibi" dedi.Bende düşünceye daldım;

İç ses:Evet amcacım evet ilk defa dışarı çıkmıyor ama nadiren böyle doğa içine karıştığı için bu kadar mutlu,bu kadar özüne dönük,bu kadar ilkini yaşıyor gibi....


Çocuklarımıza çocukluklarını layığıyla yaşatmak dileğiyle.......