Bir tek dileğim var mutlu ol yeter

Geçenlerde Lina,eşim ve ben sohbet ediyoruz.Hiç alakasız bir zamanda Lina, "Anne ben büyüyünce hiçbir şey olmayacağım!" dedi..Ben de "Mutlu biri ol yeter kızım." dedim.Sanki böyle bir cevap beklemiyordu çok şaşırdı,duraksadı "Yani sadece mutlu mu olayım?" dedi.Bende "Evet,sadece mutlu ol,o zaman zaten mutlu olacağın bir meslek seçmiş,mutlu olacağın bir ailen olmuş ya da mutlu olacağın ne varsa onu yapmışsındır."dedim. "Hımmm,tamam olurum." dedi.

Ne düşündü neden bu konuya girdi hiç bilmiyorum.Biz ona asla böyle bir şey sormadık ama belli ki aklına getiren bir şey olmuştu.

Özgür Bolat'ın "Mutlu Çocuk" seminerinde duymuştum bunu.Ne kadar seminerin başarı ve övgü konulu kısmını yazıp ödül ceza kısmını hala yazamamış olsam da bana çok şey katan bir seminer olmuştu.Özgür Bolat "Çocuklarınız ne olursa olsun,mutlu olsun!" demişti.Aynı şekilde sevgili Gamze'nin daveti ile gittiğimiz Üstün Dökmen'in seminerinde de Üstün Hoca "Çocuklarınıza meslek seçme konusunda baskı yapmayın onlar sizin uzantınız değil geçmişte yapamadıklarınızı onlar üzerinden doldurmaya çalışmayın ,onların ayrı birer birey olduğunu unutmayın!." demiş cümlesinde şöyle devam etmişti: Bazen bana gelip"Hocam tıp içimde yaradır çocuğumun doktor olmasını çok istiyorum." diyorlar onlara hemen şunu soruyorum "Çocuğunuz yara bandı mı?

Bu aralar kızımla bir çok şey öğreniyorum o bana kendimi ve dünyayı keşfetme fırsatı verdi.Varlığına şükrediyorum.Evet,evlat sahibi olmak ve onu düzgünce yetiştirme çabasında olmak çok zor bir şey
ama bunun yanında yaşattığı güzellikler tarif edilemez.

Artık büyüyorsun miniğim 3 gün önce dolu dolu 3,5 oldun ve her şeyi konuşuyorsun.Seninle sohbet etmek bir şeyleri tartışmak,bir şeyler hakkında yorum yapmak harika bir duygu.Bazen sana kızdığımda özür dilemem ya da sen hata yaptığında gelip özür dilemen yaşadığımız şeylerden ders alıp tekrarlamamayı öğrenmen;korkuların,kaygılarınla büyümeyi ve onları minimize etmeyi başarabilmen beni çok mutlu ediyor.Her şeye küsen bir çocuktan ziyade duygularını ifade eden bir çocuk olman ne kadar mutluluk verici anlatamam.Hele gelip anne-baba ben sizi çok seviyorum demen ömre bedel.



Geçen hafta tatildeyiz diye katılamadığım yıl sonu buz pateni gösterisinde bir başarı belgesi vermişler yanında bir de madalya...Ne kadar mutlu oldu madalyasını görünce hatta gece madalyası ile birlikte yattı.Başarabilme duygusu çocukları daha da yüreklendiriyor,onları teşvik etmek ve başarılı olabileceği şeylere yönlendirmek çok önemli.Ama bazen işler öyle olmuyor,ebeveynlerimiz ya da biz ebeveynler daha iyi şartlarda yaşamak uğruna mutlu olacağımız şeylerden uzaklaşıyoruz.

Elimde bir el işi var,yapmaktan acayip mutlu olduğum ve inşallah hediye edeceğim kişiyi de mutlu edecek bir el işi...Ben böyle el işi,dikiş,doğum günü süsleri hazırlama,pasta börek yapma onları süsleme sunma yani kısacası el becerisi ile yapılan işleri seviyorum.Onları yaparken çoğu zaman "Ay hayatta işim olmaz vallahi verir parasını yaptırırım denilen bir çok şey için uykusuz kalmak,emek harcamak beni rahatsız etmiyor,aksine mutlu oluyorum,rahatlıyorum.Ya da psikolojik şeyleri okumayı,seyretmeyi insan psikolojisi ilgilenmeyi seviyorum.Okumak,kişilik tahlili yapmak,bunlar üzerinden çıkarımlarda bulunmak....

Zamanında belki babam ısrarla beni düz liseye yazdırmasaydı,tam benim tercih yapacağım zaman sırf istediğim meslekler var diye EA seçtikten bir hafta sonra sınav sistemi tekliye düşüp istediğim bölümler sözele geçmeseydi, belkide ben daha çok isteseydim, hayat belki daha yorucu ama daha mutlu olurdu.Mesela Üstün dökmen yüksek bir puan almış ve bu puan ziyan olmasın diye Fizik bölümüne girmiş ama 3.sınıfta fiziğin kendisine uygun olmadığını anlayıp yeniden sınava girmiş ve psikolojiyi kazanmış.Hayatım ziyan olacağına puanım olsun demiş.Hayatta bazen büyük şeyleri tepiyor gibi gözüksek de aslında çok daha büyük şeyler kazanıyoruz demektir.

Bu yazıyı neden mi yazdım? Dün yolda giderken düşündüm.Yorulmuştum,çok ama, bu mutlu bir yorgunluk değildi.Belki bir çok el işi yapsam,bir yerlerde onları satın alanları mutlu etsem daha yorgun ama daha mutlu olurdum,bir organizasyon düzenlesem ve orada bulunanlar tasarımlarım ve ortamın güzelliği için bana memnuniyetlerini dile getiriyor olsalar daha yorgun ama daha mutlu olurdum ya da odamdan çıkmış işini seven bir psikolog olarak son danışanımla görüşmenin ve ona fayda sağlamış olmanın hazzı ile bir sunuma yetişiyor olsaydım daha yorgun ama mutlu olurdum.Evet kendimize yetecek kadar gelirimiz var, rahatız,halimize binlerce kez şükürler olsun.İşim iyi ve rahat;ama mutlu olduğum şeyi mi yapıyorum,koca bir hayır.Yapmak için geç mi ? Belki biraz ,belki değil.

Kendime Not:

Sevgili kızım,ne olursa olsun,seni mutlu olacağın şeyi yapman için elimden geleni yapacağım,eğer bu blog o gün de hala yayında olursa bu yazı şahidim olsun üniversite zamanın geldiğinde ya da lise de vs... seni hep ideallerinin peşinde koşman için destekleyeceğiz..Yani mutlu olman için her konuda sana destek olacağız.Rabbimin bana,babana ve sana biçtiği zaman zarfında mutluluğun için hep arkandayız,tam arkanda....




Çocuklarda meslek seçimi