Lina'nin favorisi: Prenses Sofia ve Jake

Çocukken en sevdiğim şeylerden biri çizgi film seyretmekti. Okuldan eve gelir gelmez, daha formamı çıkarmadan koltuğa uzanır, annemin "Kızım üzerini değiş ve sofraya gel!" ikazlarına rağmen televizyondan gözümü ayırmazdım. Hiç unutmam, korku dolu bir çizgi film vardı, onu seyrettiğim zaman rüyama girerdi. Tabi eskiden ailelerimiz bizler gibi seçici değildi, tek tip düzende, iki kanallı zamanda televizyon seyrediyorduk. Çok seçenek yoktu. Şimdi onlarca kanal var ve bizler birçok şeyin etkisinin bilincindeyiz.

Bu onlarca kanaldan doğru kanalı bulmak, yayınladıkları çizgi filmler içinde doğru çizgi film seçmek de önemli. Ben " Çocuklar asla televizyon seyretmesin!" diyen ebeveynlerden değilim. Belirli bir yaştan sonra ebeveyn denetiminde seyredilebileceği düşüncesine inanıyorum. Her şey dozunda ve denetimimde olduğu sürece sorun yok.

Kızım tabi ki belirli ölçüde televizyon seyrediyor ve onun seyrettiği şeylerdeki içerikler benim için önemli. Bir kız çocuğu olmasına rağmen onu cinsiyetçi çizgi filmlere boğmadık. Yeri geldi kendi isteği doğrultusunda erkek çizgi filmi diye düşünülen çizgi filmleri de seyretti.

Peki biz en çok hangi çizgi filmleri seviyoruz derseniz size bahsedeyim:

Öncelikle favori kanalımız Disney Channel. Uydudan şifresiz olarak da izlenebilen bu kanalı keşfetmemiz ve müdavimi olmamızın öyküsü çok ilginç. Bahsedecek olursam: Lina sürekli hasta oluyor ve şiddetli doktora gitme korkusu ile boğuşuyordu. Onu hasta olduğu zamanlar doktora nasıl götüreceğiz diye düşünmekten uykularımız kaçıyordu. Doktorların sevimli olduğunu gösterecek, onu hastanelerin kötü olduğu olgusundan uzaklaştıracak bir şeye ihtiyacımız vardı. İşte o dönemde "Dr. Dottie ve ilaçları" imdadımıza yetişti. Bu çizgi filmi seyrede seyrede doktorlar hakkında fikri değişti ve hastane fobisini yendi.

Zamanla Lina büyüdü ve seyrettiği çizgi filmler değişti. O da her kız gibi prensesli çizgi filmleri merak eder oldu. Öyle bir çizgi film olmalıydı ki; hem içinde prenses olmalı hem de "Hayatını prenses gibi yaşa." mesajı vermemeliydi. İyi huylu olmamın önemini, kardeşliği, cesareti, takım ruhunu, yardımlaşmayı ve hayatın gerçeklerini anlatmalıydı. Çizgi film piyasasında bulunan ve amacı sadece "Güzel giyin, güzel ol!" mesajı vermekten öteye gitmeyen prensesli çizgi filmleri görünce devreye girmem gerekti. Yine imdadımıza Disney Channel yetişti ve Prenses Sofia ile tanıştık.





Prenses Sofia, izleyicilerine öğretici ve pozitif mesajlar veriyor. Sarayların, uçan atların olduğu bir peri masalında yaşasa da, Sofia çocukların kendilerinden bir parça bulabilecekleri mütevazi bir prenses olma özelliğini koruyor. Çizgi filmde bu denge çok güzel korunmuş, Sofia'nın doğa üstü güçleri yerine iyi huyları ve yaptığı iyi şeyler ön plana çıkarılmış.

Cinsiyetçi çizgi film yaptırımımız olmadığı için Lina yine Disney Channel'da yayınlanan "Jake ve Var Olmayan Ülkenin Korsanları" adlı çizgi filmi de çok seviyor. Hatta 5 yaş doğum günü konsepti Jake'li olmalıymış. Çünkü Jake'in şarkısı çok güzelmiş.






Jake ve Var Olmayan Ülkenin Korsanları'nda da takım çalışmasının önemi ön planda. Korsan Jake ve arkadaşları birlik olunca sorunları daha kolay alt ediyorlar. Ay zamanda problemler karşısında çözüm üretme, fiziksel aktivitelerin önemi de vurgulanmış. Çizgi film içinde matematiksel aktiviteler, sayı sayma, uzaklık/yakınlık, lokasyon becerisi geliştirme, şekilleri öğrenme gibi çocukları destekleyecek aktiviteler var.

Ben Disney Channel'ı içeriklerinde çocuklara güzel mesajlar verdiği ve eğlendirirken öğrettiği için tercih ediyorum. Mesela Korsan Jake gibi yapıyoruz ve oradaki karakterlere bürünerek takım ruhu ile evimizi topluyoruz. Bunun yanında yeni kardeşi olmuş kızıma Sofia'nın kardeşleri ile olan ilişkilerini örnek veriyorum.

Özetle çizgi film doğru kanalda ve doğru içerikle olduğu sürece fayda sağlayan bir şey. Size Jake gibi selam vererek yazımı noktalıyorum. Heyyyy hooo hoooooo