Ben kötü bir anneyim!

    Geçen gün aşırı bunaldım ama öyle böyle değil. İki çocuklu hayatın getirisinden midir yoksa kendi hayat akışıma istediğim gibi yetişememekten midir bilmiyorum fena darlandığım bir andı. Hani bazen olur ya kimseye anlatmak istemezsin ve kimsenin akıl vermesini çekemeyecek durumda olursun falan, tam öyle bir hal. Selçuk'da "Hadi dizi seyredelim." dedi. İhtiyacım olan şey dertleşmek değil biraz kafa dağıtmaktı o sebeple de teklifi cazip gelmişti. Tam dizi seyrederken benim gibi iki çocuklu bir arkadaşım yazdı.

__Merve, ben kötü bir anne miyim?
__Hayır tabi ki değilsin....
__Bazen baş edemediğimi hissediyorum. İkisi arasında sıkıştığımı. "Neden tırnaklarını devamlı yiyorsun?" diye sordum bana ne dedi biliyor musun? Kardeşimi seviyorum ama keşke olmasaydı. Onun olmadığı günlerimizi özledim.

    Buna benzer bir cümle ben de duymuştum. İnsan kendini berbat hissediyor. O an "Ben nerede hata yaptım ya da hangi konuda yetemedim?" diye düşünüyorsun. Hani kafandan kaynar sular iner ya işte öyle bir hal.

İki çocuk arasında dengeyi kurmak, bir ile ilgilenirken diğerine kendini kötü hissettirmemek resmen ipte yürümek gibi. Denge en önemli unsur ve bunu sürekli sağlamak zorunda olmak da büyük bir yük.

O yüzden hayatı kolaylaştıracak küçük tüyolar bilmekte fayda var.

Onlara her konuda eşit davranmak yerine o anki duygularına yönelin: 

"Anne kardeşime daha çok et koydun! Bana neden az koydun? " gibi "Onu daha çok seviyorsun temalı sorularda duyguya yönelin. 

"Aaaa sen daha fazla mı yemek isterdin, hemen sana da ekliyorum." gibi duyguyu yönlendirin.

"Kimi daha çok seviyorsun?" tuzağına düşmeden ona özel olduğunu hissettirin:

"Sen benim için biriciksin, teksin, herkesi ayrı ayrı sevebiliyorum. Tıpkı senin beni ve babanı sevebildiğin gibi.."

İkisiyle aynı anda ilgilenemezsiniz ama biriyle ilgilenirken diğerini ihmal etmemelisiniz.

Biriyle bir şey konuşurken bir diğeri araya girip bir şeyler söylemek istediğinde ona neden o an kardeşi ile konuşmak zorunda olduğunuzu açıklayın. "Şu an seninle konuşamam ablanla konuşuyorum çünkü ödevi ile ilgili bir sorun var ve onu çözmemiz lazım." gibi.. 


Deniyorum ama bir türlü olmuyor?

Çocuklar siz yaklaşımlarınızı düzeltir düzeltmez değişmezler. Onlara kararlı olduğunuzu göstermek, olası bir durumda öfke patlaması yaşamayacağınıza ikna etmeniz gerekir. Çocuklar sürekli denerler ve sınırları zorlarlar. Siz o eşikte ne kadar sakin kalıp iş birliği yaparsanız onlar da bu kararlı tavra kısa sürede uyum sağlarlar.

Zaman zaman hepimizin hayatla baş edemediği durumlar oluyor. Zaman zaman hepimiz kendimizi mücadele etmeye yetecek kadar güçlü hissetmiyoruz ama çocuklarla iş birliği içinde olmak, onlara sabırlı davranmak uzun vadede işe yarıyor. Yani sabredip iş birliği yaparsak zamanla çocuklar da iş birlikçi oluyorlar ve o kısır döngü içinde debelenmeden hayatı karşılayabiliyoruz.









kardeş kıskançlığı