Evlerimiz baz istasyonu gibi.

       Bir kanser hastası olarak şu tomografi cihazlarından,röntgen çektirmekten,cep telefonundan ve modemlerden ayrıca alışveriş merkezlerinde ki x ray cihazlarından nefret eder oldum,hepsi birer zamane gerekliliği bunu bende biliyorum ama özellikle röntgen çektiriken "şutla" lafını duyunca "amanın geldi radyasyonlar yandık" diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

       Birde geçen gün aklıma şu geldi,benim o pamuk gibi annem hiç unutmam bundan 3-4 yıl önce bizim sitenin arkasına baz istasyonu yapılacak diye mahalle teyzeleriyle toplanıp "baz istasyonu istemiyoruz diye" Türkiye'nin en büyük operatör şirketine kafa tutmuşlar yürüyüşler düzenlemişler ve baz istasyonunun kurulumun engelleyerek eylemlerini amacına da ulaştırmışlardı..

Peki ya evlerimizin durumu?

   Malum sibernetik çağ hepimizin evinde bir değil birden çok bilgisayar ve türevleri var,bunları rahat kullanabilmek içinde modemlerimiz mevcut hemde en tehlikelisinden,kablosuzundan.

Örneğin: Kablosuz modem bulunan yerler 1,5-2 yaşında olan çocukların ve hamilelerin bulunmaması gerekiyor,yapılan araştırmalar sonucunda yüksek gerilim hatları arttıkça lösemi hastalığında artışların olduğunu tespit edilmiş ve çocuk çağı kanserlerinin bir çoğunda da bu artış gözlemlenmekte.


Radyasyondan korunmak veya az etkilenmek için neler yapabiliriz?


  • Binalar trafolardan en az 100 m. uzak olmalı.
  • Televizyondan en az bir metre uzakta oturulmalı.
  • Lcd ekran bilgisayar tercih edilmeli
  • Çocuk odalarında tv ve bilgisayar bulundurulmamalı.
  • 16 Yaşın altındaki çocuklara cep telefonu kullandırılmamalı.
  • Telsiz ev telefonları ve kablosuz modemler yatak odası dışına konmalı
  • Cep telefonları kulaklıkla kullanılmalı.


Tabi ki hayatımızdan zamane gerekliliklerini çıkaramayız ama en azından dikkat ederek sağlığımızın altında bulunduğu tehdidi azaltabiliriz


Bol sağlıklı günler dileğiyle....